-Demirkanat-


Deniz omzunda hafif bir agirlik sezdi, gozlerini yariladi, annesi gulumseyerek ona bakiyordu. Deniz tekrar gozlerini kapadi, agzinda garip bir tad vardi. Birden perdelerin sesini duymasiyla yuzunde gunes isiginin sicakligini hissetti. Annesi tekrar yanina yaklasti;

-Deniz hadi oglum kalk gec kaliyoruz
-Anne birak biraz daha uyuyayim ya, bugun Cumartesi okulum yok ki
-E oglum ama gec kalicaz, baban dondugunde cikmamiz lazim hemen, biz daha senin valizini bile hazirlamadik
-Ne valizi? Nereye gidiyoruz ki?
-Oglum tatile cikiyoruz, yazligimiza gidiyoruz ya bugun unuttun mu?
-Ya tamam babam gelene dek uyurum ben, gelince hemen hazirlanir cikariz, kahvaltimi arabada ederim
-Oglum arabayla gitmiyoruz ki, ucaga binicez. Koca ucak bekler mi bizi, hadi kalk hemen
-Ucakla mi gidiyoruz? Ben de mi binicem?
-E tabi oglum, ilk defa ucaga binicen bugun, hic heyecanli degilsin, hala yatiyosun yataginda kalk hadi
-Tamam, bastan soylesene anne
-Hadi giyin sonra da yuzunu yikayip kahvaltiya gel

Annesi hizlica mutfaga dogru yurudu, Deniz yavasca yataktan dogruldu basini kasidi, yatagin uzerinde emekleyerek pencereden disariya dogru bakti. Hava gunesli ama bulutluydu. Deniz annesinin arkasindan bagirdi;

-Annee, ucaklar bulutlarin ustunde de ucabilir mi?
-Tabi ki oglum, tum bulutlari goruceksin ama sen hala yatagindaysan gidemiycez demektir
-Tamam anne geliyorum iste

Deniz yatagin kosesinde oturdu, bir sure bacaklarini sallandirdi yataktan ve uzunca esnedi. Pijamalarini cikardi, uzerine en sevdigi sortu ile bir t-shirt gecirdi, sortu ona biraz buyuk geldigi icin annesi ona kumastan bir kemer yapmisti, kemerini iyice sikip dugumledi, beyaz coraplarini giydi ve mutfaga dogru kosmaya basladi. Tam o sirada annesi;

-Deniz oglum kosturma sabah sabah bak dusucen is cikarican yolculuk oncesi

Deniz tam mutfagin onunde mermerin uzerinde coraplariyla kayarak durdu ve birden bagirdi;

-Anne hayir ya icmiycem, istemiyorum. Sutun icinde bal sevmiyorum anne, hem de sicak
-Oglum baksana ne kadar zayifsin hala yemiycem icmiycem diyorsun ne yapicam ben seninle, hem daha yuzunu bile yikamamisin hadi hemen banyoya
-Ya anne…
-Hadi Deniz ugrastirma oglum daha bir suru isim var, bak baban gelicek birazdan

Deniz aynaya bakti, yuzunde cikik elmacik kemikleri hemen dikkati cekiyordu, o kadar zayifti ki neredeyse hic yanagi yoktu ama bu hicbir zaman Deniz’i rahatsiz etmemisti. Yavasca muslugu acti, sabahlari soguk suyu hic sevmiyordu. Parmaklarinin ucunu islatti once, sonra gene parmaklariyla yuzune azicik su sicratti ve yuzunu hizlica havluya silip mutfaga dondu.

-Yikadin mi simdi sen yuzunu?
-Yikadim tabi anne, yumurta yaptin mi bana?
-Pek inandirici degil ama neyse, yumurtan masada Deniz’cim, sutunu de icmeyi unutma. Ben simdi ustumu degistiricem, dondugumde bitirmis ol yemegini sonra da valizini hazirlayacagiz acelemiz var.
-Tamam anne soyledin zaten

Kahvaltidan sonra Deniz’in odasinda annesiyle valizini hazirlamaya basladilar;

-Mayonu aldin mi Denizcim?
-Aldim anne
-Babanin sana aldigi gunes gozluklerini?
-Aldim anne
-Terliklerini?
-Aldim anne
-Hani sana mavi bir t-shirt almistim yeni, o nerede?
-Valizde anne
-Tamam her sey hazir sanirim, ben daha makyajimi bile yapmadim

O sirada kapi calar;

-Bak babanda geldi, sen babana kapiyi ac bende hemen makyajimi yaparim
-Tamam ama tatile giderken niye makyaj yapiyorsun ki?
-Hadi oglum sen birak benim makyajimi da kapiyi acsana, baban bekliyor kapida
-Tamam tamam aciyorum anne

Deniz gene koridorda kosturarak kapinin onunde kayarak durdu, gri diyafon ve kapi otomatigi dugmelerine ayni anda basti;

-Kim ooo?
-Tek disi kalmis canavar
-Yaaa
-Peki o zaman yesil dev
-Ya baba yaa
-Oglum madem tanidin sesimi acsana apartmanin kapisini
Deniz eli belinde dudagini yamultup gulerek;
-Daha konusmadan actim bile kapiyi ittirmen yeterli babacim
-Oglum ya gercekten yesil dev olsaydim
-Biliyodum ki senin oldugunu

Deniz evin kapisini acip asansorle babasinin yukari cikmasini bekledi kapinin onunde, babasi elinde siyah deri cantasiyla asansorden cikar cikmaz kosarak beline sarildi;

-Baba ucaga bende binicem di mi?
-Bilmem odani topladin mi?
-Ya annem binicen dedi
-Hazirladiniz mi valizleri peki?
-Ben benimkini hazirladim annemi bilemem

O sirada annesi,

-Canim ben hazirim hemen makyajimi bitirip geliyorum, siz taksi cagirin, Deniz’le valizleri tasiyin asagi ben kapiyi kilitleyip geliyorum.

On dakika sonra Deniz taksinin arka camindan arkadaki arabalari ve yolu izliyordu;

-Oglum duzgun otur, sofor bey fren yapicak dusuceksin tatil oncesi
-Anne cam kenarinda oturabilir miyim ben ucakta?
-Uslu durursan oturabilirsin ancak, soz mu?
-Soz soz, ne kadar ucucaz peki?
-Bir saat falan sanirim
-Ya bir saat cok az
-Tamam Deniz’cim pilota soyleriz senin icin havada daireler cizer
-Anne yaa
-Hadi duzgun otur oglum

Havalimaninda guvenlik kontrolunden gecip ucaga binmek icin bekleme salonunda yarim saat bekledikten sonra Deniz gorevliye biletleri uzatti;

-Uc kisiyiz biz

Gorevli anne ve babasina bakip gulumseyerek biletlerin yarisini yirtip Deniz’e geri verdi. Koridorda yururken;

-Anne niye yirtti biletlerimizi
-Yirtmadi oglum kendi kopyasini aldi sadece
-Bunlarla ne yapicaz peki?
-Onu ucagin kapisindaki hostese vericeksin
-Hostes kim?
-Guzel uniformasi olan hanim bak oradaki
-Neden uniforma giyiyorlar peki?
-Hem onlari diger yolculardan ayirt etmemiz icin hem de daha ciddi gorunmek icin oglum
-Neden ciddi olmalari gerekiyor?
-Denizcim ne cok soru soruyorsun sen, babana sor biraz da
-Baba neden daha ciddi gorunmeleri gerekiyor?
-Oglum hadi hostes hanima ver biletleri bak insanlari bekletiyoruz arkamizda

Deniz biletleri ucagin demir kapisinda bekleyen uzun boylu hostese uzatti;

-Uc kisiyiz biz

Hostes gulumseyerek biletlere bakti,

-Hosgeldiniz, sag siradan 18A 18B ve orta siradan 18C

Ucagin koridorunda ilerlerken;

-Anne ne kadar kalabalik boyle herkes bizim yazliga mi gidiyor?
-Hayir oglum herkes kendi yazligina gidiyor
-Ne kadar cok yazlik varmis, anne cam kenarinda oturucam di mi?
-Evet oglum dedim ya
-Ama camlar cok kucuk anne, acabiliyor muyuz camlari?
-Ucakta cam acilir mi Deniz’cim sende

Ucakta koltuklarina yerlesirler, babasi el valizlerini yukaridaki bolmeye yerlestirir. Deniz cam kenarinda, annesi yaninda, babasi da hemen koridordan sonra orta sirada oturur. Deniz koltugun onunden plastik acil durum kartini cikarir, resimleri incelemeye baslar. O sirada hostesler acil durum talimatlarini aciklamaya baslarlar.

-Anne ne anlatiyorlar?
-Ucakta acil bir durum olmasi durumunda yapmamiz gerekenleri anlatiyorlar canim, iyice dinle sende
-Acil durum ne ki?
-Allah korusun beklenmeyen bir ariza olursa ya da hemen inis yapmasi gerekirse ucagin
-Benim icin tek acil durum cisimin gelmesi
-Oglum lavabolar var bak arkada gordun mu, ihtiyacin oldugunda soyle ben seni gotururum
-Ya ucakta yapamam ben
-Tamam o zaman tutarsin inene dek
-Uff peki
-Emniyet kemerini taktin mi?
-Taktim ama cok sikiyor anne
-E gevsetelim o zaman oglum, oldu mu simdi?
-Oldu ama gene de pencereden rahat bakamiyorum
-Oglum pencereden de bakmayiver daha kalkmadi ucak zaten

18A numarali koltuk ucagin sag kanadinin biraz gerisinde bulunuyordu, penceresinden Deniz ucagin kanadini gorebiliyordu.

-Anne bak ne kadar buyuk kanatlari var

Annesi onundeki dergiyi karistirirken goz ucuyla bakti;

-Evet oglum
-Anne hic bu kadar buyuk kanatli kus var mi?
-Eskiden ejderhalar varmis, hani sana okumustum ya gecen gece
-Simdi neden yoklar
-Soylari tukenmis cunku
-Soy ne demek
-Denizcim simdi kalkiyoruz bak anons yaptilar hadi dik otur

Ucak bir sure pistte ilerledikten sonra buyuk bir ses esliginde hizlanmaya basladi, ucagin burnu tam pistten kalkarken Deniz karninda garip bir his hissetti, bu hissi daha once okul servisiyle okul yolunda dik bir yokustan hizla inerken de hissetmisti. Gulmeye basladi. Annesi ona bakip yuzunde biraz endiseli bir bakisla guldu. Ucak iyice yukseldikten sonra o his gecmisti, simdi Deniz pencereden disariya bakiyordu.

-Anne evlere bak ne kadar kuculduler
-Kuculmediler oglum, biz yukseldik ondan sana oyle geliyor. Sevdin mi ucagi?
-Evet kalkis cok guzeldi bi daha kalkicaz mi?
-Yok oglum neden kalkalim, inicez bundan sonra ama tatilden donuste tekrar binicez ucaga o zaman tekrar kalkariz.

Deniz pencereye bakti tekrar, artik Marmara denizinin uzerinde ucuyorlardi. Deniz pencerede ufak bir cizgi gordu, eliyle silmeye calisti ama gitmedi cizgi. Sonra birden bembeyaz bulutlarin icine girdiler. Eliyle annesini durttu.

-Anne bak bak sis geldi!
-Sis degil oglum, sabah soruyordun ya bulutlari, iste bulutun icindeyiz simdi
-Hayir anne sis bu, bulutlar boyle pamuk gibi olur baksana bunun rengi de daha koyu
-Yagmur bulutu oglum iste, icinden geciyoruz, sen hep asagidan baktigin icin bulutlara sana pamuk gibi gorunuyorlar
-Uf keske pencereyi acabilseydim o zaman gosterirdim sana sis oldugunu
-Deniz’cim ben simdi lavaboya kadar gidiyorum, uslu dur olur mu gelicem birazdan

Annesi babasina doner;
-Canim ben lavaboya kadar gidiyorum, Deniz’e goz kulak olursun degil mi?

Babasi dergiden basini kaldirip goz ucuyla bakti;
-Tabi canim ben burdayim

Deniz basini cevirip annesinin lavaboya girmesini izledi, sonra yana donup dergiye dalmis olan babasina bakti. Yavasca emniyet kemerini cikardi, tekrar babasina bakti. Babasi dergisini okumaya devam ediyordu. Cama iyice yaslandi, burnundan nefes aldikca cam bugulaniyor ve camdaki cizgi daha da belirginlesiyordu. Birden pilot anonsu basladi;

-Icinden gecmekte oldugumuz yagmur bulutlari sebebiyle kisa bir sure turbulansa girebiliriz, lutfen butun yolcularimiz emniyet kemerlerinin takili durumda oldugunu kontrol etsinler.

Babasi dergiyi yerine koyup kemerini takmaya basladi, Deniz hemen babasi gormeden kendi kemerini takti sonra babasina donup;

-Baba ne dedi
-Turbulansa girebiliriz dedi oglum, emniyet kemerin takili degil mi senin?
-Takili babacim. Turbulant ne demek peki?
-Turbulans oglum. Ucak kisa bir sure yukselip alcalabilir demek, biraz ziplayabiliriz yani, korkma olur mu?
-Kalkistaki gibi mi?
-Evet
-Yasasin, baba pilotumuz nezle mi?
-Hayir oglum

Babasi Deniz’e bakip gulumsedi sonra tekrar dergisine dondu. Deniz kalkistaki o hissi tekrar yasayacagi icin cok heyecanliydi ama kalkista kemeri yuzunden tam tadina varamamisti. Yavasca babasi gormeden kemerini cikardi gene. Ucak birden babasinin dedigi gibi ziplatmaya basladi Deniz’i. Deniz sikica koltugun kollarina tutundu. Biraz korkuyordu ama karninda hissettigi kelebek hissi cok hosuna gidiyordu. Pilot yagmur bulutlarindan kurtulmak icin ucagi Deniz’in oturdugu yana dogru biraz yatirdi. Iste tam o sirada Deniz penceresinin onunde bembeyaz bir isik gordu cok kisa bir sureligine, iyice cama yaklasti sonra heyecanla babasina dogru dondu;

-Baba… Baba gordun mu?

Tam o sirada buyuk bir gurultu duyuldu, 18A numarali koltugun yanindaki penceredeki catlak birden buyuk bir ses ile yarildi ve cok kuvvetli bir ruzgar cikti, Deniz birden kolundan birinin kendisini hizlica disariya dogru cektigini hissetti ve aniden hafifledi. Hersey o kadar hizli olmustu ki arkasindan babasinin bagirislarini hayal meyal duydu. Ayni zamanlarda Bursa Yenisehir havalimaninin kontrol kulesinde oturan bir gorevli AT234 numarali ucustan acil inis cagrisi aldi ve kulede buyuk bir telas basladi.


11 yorum:

Ali Sağlam dedi ki...

Hayirli olsun :)

Devamini da bekliyoruz.

crépuscule dedi ki...

super olmus bence :)
ve amaci da cok hosuma gitti..
ben de ilerde olacak cocuklarim icin bi hikaye yazmaya baslamistim ama gerisi gelmedi..kahramanim mor benekli bi kedi..devam etmeye karar verdim bu yaziyi okuyunca :)

lutfen sIkca yaz okuyalim hemennnn :)

sevgiler

Ali Sağlam dedi ki...

"Biliyodum ki senin oldugunu"

"Uf keske pencereyi acabilseydim o zaman gosterirdim sana sis oldugunu"

:) Harika

fatih dedi ki...

eline sağlık
ayrıntılı yorumlarımı ileride yaparım artık..

Unknown dedi ki...

Tebrik ediyorum.. Keşke benimde dayım olsaydınn:))). Devamını bekliyorumm...

MüjdeAlgül dedi ki...

Mert süper olmuş..
-ya baba pilot neslemi?
kısmında çok güldüm..kaptırdım bian
resmen ama bitti..Tmammı?dvmmı?
bekliorums:)Sevgiler...

ycurl dedi ki...

simdi okudum. Cok guzel hikaye. Yazmaya devam et. Yazdikca daha da guzellesecektir yazdiklarin.

Adsız dedi ki...

O kadar gerçekçi bir anne tiplemesi olmuş ki okurken resmen daraldım.

Adsız dedi ki...

melteme katılıorumsanki kendi annemmis gibi hissettim bi an.denizin konusmalarıda cok gercekci benimde aynen onun gibi cok soru soran meraklı kucuk bi arkadasım var.hikayenin temasından cok tasvirler hosuma gitti gozumun onunde canlandı hepsi.
devamını bekliorum...
ahsen

ILKHANGIZEM dedi ki...

mertcim canim, cok cok tesekkur ederiz. buraya ilk benim yorum yazmam gerekirdi aslinda ama, iste ablan pek sik acamiyor bilgisayarini bu aralar.Sen de telefonda hic bahsetmiyorsun ki!
Hikaye harika bir hal alacaga benziyooor ve ben buyuk bi merak icerisindeyim.Boyle bi hikaye yazmayi dusunmen ne hos! Dayisi dogumgununde Denizin yaninda olamadi belki ama ona en guzel hediyeyi de o verdi :)
Hmmm, anne tasvirlerini geri donup bi daha okumayi dusunuyorum :))Ayrica, biliyor musun, her nekadar kagida dokmesem de ben de boyle, kafamda surekli, Denizin acik daha dillenip buyumus halini hayal ediyorum ve kafamda dialoglar uretirken buluyorum kendimi.
Hikayenin sonunu sabirsizlikla bekliyoruz canim, coook tesekkurler!

Mavi dedi ki...

Ben de merak ediyorum. Bu hikaye icimdeki yazma istegini canlandırdı:) Tesekkurler...